Sırt çantaları: Çocukların sessiz çığlıkları

Çocukların Duygusal Yüklerinden Arınma Hikayesi: Sırt Çantaları

Anne baba kavgaları, düşük gelen matematik notları, sevilmeyen beden eğitimi dersleri, yalnızlık, üzüntü, hayal kırıklıkları, değersizlik duyguları…

Çocukların genç omuzlarında büyüyen ve farkına varmadan çok ağır hale gelen bu yükler, hepimiz için tanıdık, değil mi? İlk dostlarımız, çocukluk anılarımız, kişiliğimizin ve belki de geleceğimizin temel taşlarını oluştururken; bu dönemde yaşanan zorluklar ve özellikle de zorbalık, dünyanın dört bir yanında olduğu gibi ülkemizde de okul çağı çocukları için en çok konuşulan konulardan biridir. Dışlanmak, değersizleştirilmek ya da zorbalığa maruz kalmak, bir çocuğun ruhunda derin izler bırakabilir. Ancak, bu tür durumlarla başa çıkabilme ve duygusal sınırlarını sağlam bir şekilde çizme konusunda yardım almanın ne kadar önemli olduğunu hatırlamak önemlidir. İşte bu noktada, İspanyol yazar Lyona ile illüstratör Marc Torrent Barceló’nun bir araya gelerek oluşturduğu Sırt Çantaları adlı kitap, içeriğindeki güçlü mesajlarla dikkat çekiyor. Türkçe’ye Burçe Kaya tarafından çevrilen ve geçtiğimiz aylarda Eksik Parça Çocuk Yayınları tarafından yayımlanan bu eser, çocukların ve ebeveynlerin dünyasına derinden dokunmayı başarıyor. Gözlüklü bir kız çocuğunun yer aldığı kitap kapağı, tüm sevimliliğiyle yüzümüzde bir gülümseme oluştururken; kitabın baş karakteri Lis’in hikayesi içimizi sızlatıyor.

Sırt Çantaları, Lyona Ivanova, Resimleyen: Marc Torrent Barceló, Çeviren: Burçe Kaya, 44 sayfa, Eksik Parça Çocuk Yayınları, 2024

Lis’in hikayesi, tanıdık bir sessizlik içinde başlıyor. Annesi, babası, küçük kardeşi ve büyükannesiyle aynı evi paylaşan Lis, evde hiç durmayan bir telaşın içinde, kendi varlığını arıyor. Kardeşi çok küçük olduğu için annesi sürekli onunla ilgilenmek zorunda kalıyor, babası ve büyükannesi ise ev işlerine yetişme derdindedir. Tüm bu koşuşturma arasında Lis, yalnız kalmaya, odasında sessiz saatler geçirmeye mahkumdur. Ama bu yalnızlık Lis’i etkilemez. Her sabah okula giderken çantasını özenle hazırlar. Oyuncaklar, kitaplar, ip atlama ipi, su matarası… Fakat Lis, sadece kendi ihtiyaçlarını değil, arkadaşlarının da isteklerini düşünür. Rudy, Cata ve Sofi gibi arkadaşları sürekli ondan bir şeyler talep eder, eşyalarını hoyratça kullanır. Lis’in sırt çantası her geçen gün daha da ağırlaşır. Bir okul gezisinde işler tıkırında gitmez. Rudy, Cata ve Sofi, Lis’in öğle yemeğini yer, su matarasındaki suyu onun üstüne döker. Aç ve ıslak bir şekilde tüm bunlara sabırla dayanan Lis, öğretmeni tarafından sorgulandığında sesini çıkarmaz. Küçük bir çocuğun bu kadar yoğun bir sessizlikle duygularını içine atması, ne kadar tanıdık bir çığlık değil mi?

Bu durumu görmezden gelmeyen sınıf arkadaşı Gael, Lis’e yardım etmeyi teklif eder. Fakat, devasa boyutlara ulaşan sırt çantası neredeyse Lis’i ezecek kadar ağırlaşmışken, Lis bu yardımı geri çevirir. O sadece fiziksel bir çantadan değil, evdeki ilgisizlikten, hayal kırıklıklarından ve hissettiği değersizlikten oluşan görünmez bir yükten de bahseder aslında. Tam da bu noktada Martina devreye girer. Rudy, Cata ve Sofi’nin davranışlarına daha fazla sessiz kalamayan Martina, Lis’in yükünü hafifletmek için bir öneride bulunur: Çantadaki gereksiz eşyaları boşaltmak. Bu basit gibi görünen öneri, büyük bir değişimin ilk adımı olur. Lis, çantasından sadece oyuncaklarını ve kitaplarını değil, içinde biriktirdiği yalnızlığı, üzüntüyü ve hayal kırıklıklarını da çıkarmaya başlar.

BU KİTAP, HERKES İÇİN BİR HAFİFLEME HİKÂYESİ

Lis çantayı boşalttıkça rahatlar, hafifler. Ardından onu takip eden arkadaşları da kendi çantalarını boşaltmaya başlar. Matematik notlarının yükü, beden eğitimi dersine duyulan nefret, yalnızlık, üzüntü, hayal kırıklıkları… Çocuklar, taşımamaları gereken bu yüklerden kurtulurlar. En son sıra Rudy, Cata ve Sofi’ye gelir. Onların zorbalıklarının ve alaycılıklarının ardında da görünmeyen yükler olduğu anlaşılır. Kendi yüklerinden kurtulduklarında, herkesin içinde sıkışıp kaldığı ağırlık yerini hafifliğe ve mutluluğa bırakır. Günün sonunda tüm çocuklar, kendi olmayan yüklerden arınmış, hafiflemiş ve birbirlerine sarılarak okuldan ayrılırlar.

Sırt Çantaları, sadece çocukların değil, ebeveynlerin de taşıdığı görünmez yükleri fark etmeleri için güçlü bir rehberdir. Lis’in hikayesi, çocukların adını koyamadığı ancak içlerini yakan duygularla nasıl başa çıkacaklarına dair rehberlik sunar. Ebeveynlere ise farkında olmadan çocuklarına yükledikleri ağırlıkları görme ve bu yüklerden kurtulma fırsatı tanır. Bu kitap, herkes için bir hafifleme hikayesidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir